Şimdiye kadar aranıp da bulunamayan, rumuzu sürekli aile içinde geçmesine rağmen, kendisi anonim olan birinin kimliğini açıklayacağım.
Tüm taşlanma ve dışlanma ihtimallerini göze alarak bir anonimi, umumdan bir cüz de olsa halka arz edeceğim.
Yıllardır kızdığında, annenizin sizi kıyaslamak için komşunun kızı diye başlayarak devam ettiği cümlelerdeki komşunun kızlarından biri benim.
Siz şu anda benim kendimi övdüğümü falan düşündünüz büyük ihtimalle ama yoook, öyle değil saygıdeğer okuyucu.
Açık söylemek gerekirse benim için biraz da acı ama hep arkadaşlarımın anneleri beni arkadaşlarımdan daha çok sevdi.
Nabrut geliyorsa gidebilirsin, Nabrut’a ise gidebilirsin, Nabrut’la mı görüşeceksin o halde git, Nabrut’un annesi izin vermiş mi, vermediyse sende gidemezsin ve benzeri cümlelerdeki şartın öznesi hep ben oldum.
Bu işin görünen kısmı elbet.
Bakın ben size o hiç bilmediğiniz komşu kızının iç dünyasını ve aile hayatını anlatacağım.
Hayatta güzel başarılar elde ettim. Sair komşu kızlarının belki de zor ulaşacağı bir öz geçmişe sahip oldum. Bunun yanı sıra orta yaş ve üstü ile diyaloğum çok iyi olduğu için diğer anneler arasında her zaman takdir edilen sevilen bir genç kız oldum. Ama gelin görün ki annem ya da babamın hiçbir başarımın arkasından bana alkış tuttuğuna şahit olmadım. Her başarım sonrası zaten olması gereken olmuş gibi bir tavır gördüm. Hiç pohpohlanmadım. Ve örnek gösterilen bu komşu kızına, hep başka komşu kızları örnek gösterildi. Aile içinde ne aliye ne veliye yaranamadım. Size durumun vahametini anlatmak için bir örnek vereceğim. Böylece biz komşu kızlarının acıklı hikâyesini daha iyi anlamış olacaksınız.
Babama küçükken sorardım;
Baba ben güzel miyim, baba güzel olmuş muyum?
Babam derdi ki;
-Suretperest* olma kızım. Önemli olan huy güzelliğidir.
O yaşlarda babam çirkin olduğumu dile getiremediği için üzülüp bu yola başvuruyor diye düşünmüş kendi kendime çirkin olduğuma hükmetmiş, sonra huy güzelliğime yoğunlaşmıştım. Güzel değilim bari akıllı uslu bir kız olayım mottosundan giderek bu yolda kendimi geliştirmiştim.
E sonra babamın ne demek istediğini elbette anladım ama bu bende derin bir çirkin psikolojisi yaratırken güzel olduğumu iddia eden hiç kimseye bilhassa karşı cinse asla inanmadım. Yıllar geçti hala inanmam. Biri güzel olduğumu iddia ettiğinde içkime ilaç karıştırmaya meyilli olduğunu düşünürüm. :)
Hani bazen diyorsunuz ya sürekli çirkin edebiyatı yapıyorsun diye, size özel olarak çocukluğuma indim ve sebebini açıkladım. :))
Bu gerçeği açıkladığım kişiler epey güldükten sonra güzel olduğum konusunda beni ikna etmeye çalışıyorlar ama artık çok geç. Zaten enim için önemli olan huy güzelliği, onu da maalesef başaramadım. :)
İşte bir komşu kızının yürek dağlayan hikâyesini okudunuz.
Şimdi düşünüyorum, yıllardır aileme kendimi kanıtlamaya çalıştım hala da uğraşıyorum. Belki de bugün beni ben yapan, bu noktaya getiren, kamçılayan da onların bu duruşu. Ama yine de başarıları alkışlanan, ele güne karşı, bir, iken bin anlatılıp göklere çıkarılan o şanslı kızlardan biri olmayı tercih ederdim.
Hikaye kendisine tanıdık gelen bir çok kişi var değil mi?
Küçük ve önemsiz bir not: Anneme ara sıra bu konuda yakındığımda;
iyi kızı el över, kötü kızı anası, diyerek bana iltifatımsı bir açıklama getirir. Ama yine de asla birinin yanında beni övdüğünü duymadım.
*Suretperest: Görünüşe, surete çok kıymet veren. Esasa kıymet vermeyen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder