Google

28 Şubat 2016 Pazar

♪♫♪ Tren gelir hoş gelir ley ley limi limi ley♪♫♪

Yazmanın ilaç olduğu yaşı geçtiğinizde boşluğa düşüyorsunuz.

Yazmanın ilaç olmadığını anladığınız yaş işe aslında yazarak bir sonuca varamadığınıza kani olduğunuz olgunlaşma evreniz.

Eskiden yazdıklarınız o an size iyi gelmiş ama sonrasında sadece anı olarak kalmış satırlar. Hiç biri reçete ya da teşhis değil.

Yazmanın ilaç olmadığı yaşta yazmak sizin için ne ifade ediyor?
Tek başınalığınızı unutturan bir işlev görüyor. Sizi anlayan biri sonradan tekrar sizi okumuş oluyor. Bu biri de tabi ki siz oluyorsunuz.

Yazmanın ilaç olduğunu kim çıkarıyor derseniz; uzmanlar!
Onlara göre boş bulduğumuz sayfaya dolu olan içimizi pıtır pıtır dökmeliymişiz. 
Peh!


Bir arkadaşım gurbette yaşamanın en güzel yanının ailevi sorunlardan uzak kalmak olduğundan, hele ki özverili biriysen çok daha güzel olduğundan bahsetmişti. Ses çıkarmayan hep alttan almak zorunda kalan tarafsan eğer, demişti sana gurbet öneriyorum.

Bende inan oradan bile beni bulur bela, demiştim. Ama bulmuyormuş. Gurbetin tek avantajı da buymuş.

İşte ben gel zaman git zaman annemle kapı komşusu olmak isterken, bazen başımı alıp kimsenin bana kolay ulaşamayacağı bir yerde yaşamak istiyorum.


Ve bu yazının sonunda Candan apla der ki; ♪♫♪ bahar gelince mi ben böyle olurum, yoksa böyle olduğum için mi gelir bahar ♪♫♪

Not: biliyorum, olay örgüsü ve duygu geçişleri karışık bir yazı oldu lakin şu sıralar benim gibi hisseden birileri vardır mutlaka, biliyorum. Bahar çarpması...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder