Bu kitaplardan yaptığım gözlemler neticesinde dini nikâh ile ikinci bir evlilik yapan Arap erkekler adi pisliklerdi.
Ama okuduğum Amerikan ve İngiliz romanlarında karısını sevgilisini gayrı meşru şekilde aldatan ya da gizlice onunla bununla yatıp kalkan adamlar affediliyor, hatta affedilmesi gerektiği günümüzde böyle şeyler olabileceği üzerine yönlendirmeler yapılıyordu.
Mesela 50’li yaşlarda andropoza girmiş bir erkek uzun yıllar süren evliliği sonucunda boşluğa düşüp bir başka kadınla beraber olabiliyor, sonra hatasını anlayıp karısına döndüğünde onun değerini anlamış oluyordu. Kimse onu kınamıyor, onu affeden karısı için de çok modern bir çizgi çiziliyordu.
Okuduğum doğu kökenli karakter ile batılı karakterler aslında birbirine bu kadar benzerken doğulu karakter bunu dini çerçeve içinde yaptığı için pisliğin teki gibi gösterilirken aynı şeyi aldatma adı altında yapan batılı erkek herkesin başına gelebilecek basit bir hatanın kurbanı oluyordu.
Ben iki tarafı da haklı bulmuyorum, iki tarafta mazur değil ama dayatmaya çalışılanın İslam dinini lekelemek olduğunu da görmemek elde değil.
İşte bu kitap İngiliz anne ve Yemenli bir babanın kızlarının hikâyesinden bahsediyor.Yemenli babası Zana'yı 13 yaşındak iken annesinden habersiz köyündeki adamlardan birinin oğluna satar. Hiçbir şeyden haberi olmadan tatil zannı ile Yemen’e giden Zana ise gerçekleri sonradan öğrenecek hatta birde kardeşi aynı şekilde yanına gelecektir.
Kardeşi hayatını kabullenirken Zana oradan kurtulmak için çetin bir mücadelenin içine girecektir.
Gerçek hayat hikâyesi olan bu kitaptan etkilenmemek elde değil lakin yukarıda bahsettiğim sebeplerden dolayı bilinçli bir okuyucu olmak şart diye düşünüyorum.
Bunlar haricinde kitabı sevdim, devam kitabı da varmış, denk gelirsem almayı düşünüyorum.
Bana ulaşabileceğiniz diğer sosyal medya hesaplarım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder