Google

23 Mart 2016 Çarşamba

Erkeklere Güven Olur mu?

2 hafta önce Pazartesi günü Ankara’ya gittim. Bu hafta başında ise döndüm. Denklik almak üzere tüm diplomalarımı YÖK’e teslim ettiğim için şu an diplomasız ve işsiz bir ev kızıyım. 

Akademisyen olmam için beni itekleyen, sempozyumlara katılmamı sağlayan ve bildiri hazırlatan hocamı hesaba katmaz, kulaklarımı tıkarsam hayatımın en güzel günlerini yaşıyorum.

Yalan!

Ah bedbaht durumdayım sayın okuyucu!

Son durumumdan bahsedecek olursam tezimi verdim, yüksek lisans diplomamı aldım. Acilen iş bulması gereken ama ne yapacağını tam olarak ve hala karar verememiş bir zavallıyım. Tüm kadrolar açılmış beni beklemiyor elbette.

Mahalleli teyze mezun olduğumu da öğrendiği için ve yeni yaşımın bana verdiği yeni kazanımları da işin içine katarak evlen baskısını en kallavisinden hissettirdikleri bir dönemdeyim. İmdat! 



Kıbrıs’ta kalmak ve Ankara’ya dönmek konusunda çok fazla gelgitler yaşadığım bu zaman diliminde biliyorum ki; 

Evet, her şey olacağına varır.
Evet, yiyecek ekmeğim nerede ise orada olacağım.
Evet, su akar yolunu bulur.
Evet, biraz dua, biraz tevekkül ile sorunlarım çözülecek.

Lakin sayın okuyucu bunları bilmek uygulamak için kâfi bir neden oluşturmadığı için endişe içinde uykularımdan olduğum da bir gerçek.

Şimdi anlatamadığım diğer bütün sorunlarımı ise Ankara’da arkadaşlarıma anlatıp bol bol kafalarını şişirdiğim için biraz daha hafiflemiş hissediyorum.

Size demem o ki; öğrenci iseniz en güzel ve sorunsuz dönemlerinizde olduğunuzu unutmayın.
Mezun oldu iseniz 25 yaşını aşmadan zengin bir koca bularak evinizin kadını olunuz. :)
25’i geçti iseniz bir kez daha şansınızı deneyin, zengin koca kısmını halledemezseniz gelin beraber köprüye gidelim. 
Ama şu haberde olduğu gibi önce siz atlayın ki kaçmak için vaktim olsun. :)

Başlığın cevabı üstteki haberde!

Not: Bu süreçte yeni yazı var mı diye her gün bloğuma uğrayan herkese çok, çok, çok teşekkür ederim.
İyi ki varsınız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder