Google

12 Ekim 2015 Pazartesi

Mezuniyet Sonrası Ev Hayatı

Filmin ismi: Eve Dönüş 

Türü: Korku, Gerilim, Aile, Zero/mantik

Gösterim tarihi: Mezuniyet Sonrası

Hedef Kitle: Körpecik Genç Kızlar


Konusu:

Eğitim hayatınızı tamamlayıp eve döndüğünüzde kendinizi her şeyin küçüldüğü ama sizin büyüdüğünüz bir dünyada bulursunuz. Bu durum tipik bir Alice Harikalar Diyarında Sendromu olarak tanımlanabilir.

Ergen olarak çıktığınız evinize, diplomasını almış, meslek sahibi genç bir kız olarak dönersiniz. Dönüşünüzde dönüştüğünüz yeni kişiyi ailenize tanıtmak ise biraz zaman alacaktır. 

Evet, çocuklarının ailesi gözünde büyümesi zordur lakin büyüdüğünüz döneme tanıklık edemeyen, bu dönemde sizden uzakta olan aileniz için bunu kabullenmek daha da zordur. Çünkü onlar sizi halen evden çıktığınız yaşlarda sanıyorlardır.
Tabii sandıkları sadece bununla sınırlı değildir, aynı zamanda çıktığınız zamanki huy ve karakter özelliklerine de sahip olduğunuzu zannediyorlardır.

Hâlbuki siz bu evrede bambaşka biri oldunuz değil mi? 
Peki, onların bu gerçeği anlaması ne kadar sürecek? Bu sorunun cevabını vermeden önce durum değerlendirmemize devam edelim.

Eve döndüğünüzde içine düştüğünüz durum; metronun kalabalığında herkes gitmek istediği yönü bilip oraya doğru düzenli bir ilerleyiş içindeyken kendi gideceği yeri bulamayan etrafına bakınan, gelenin geçenin çarptığı birinin durumuna benzer.
Aile fertlerinin kurulu bir düzeni, devam eden bir hayatları vardır ama siz kurulu olan düzeninizi bırakıp gelmiş sudan çıkmış bir balıksınızdır. Sudan çıkmış bu balığın türü ise sazandır, onu mu yapsam bunu mu yapsam, o kursa mı gitsem o sınava mı hazırlansam diye bulduğunuz fikre atlamaya meyillisinizdir. 



Yine bu süreçte -aradan uzun zaman geçtiği için- aidiyet hissinizi kaybetmeniz sebebiyle kendinizi evde fazla ve yükmüş gibi hissedersiniz -en azından bende öyle olmuştu-
Herkesin dediğine alınırsınız, hatta alınmak, orada fazla olduğunuzu hissetmek için lafları cımbızla seçersiniz. Yani siz bildiğiniz kendi kendinize kaşınırsınız. Aslında kimse sizin fazla olduğunuzu düşünmüyordur ama aynı siz gibi onlar da sizin varlığınıza alışmaya çalışıyordur.

Öncelikle size kalıcı olarak yatacağınız oda ve dolaplarınızı zapt ettikleri için dolap tedarik etmeye çalışırlar. Bu süreç bazen uzayabilir ve günlerce hatta aylarca salon ya da oturma odasında yatabilirsiniz. 
Hatta bana oda ayarlanana kadar ben salonda yattım. Salonda üçlü koltuk açılıyordu. Onu açtılar, bana sağ olsunlar. İşin dram kısmı bu koltuğun salonun kapısına en yakın yerde olması ve daha da acıklı kısmı salonun kapısı ile dış kapının karşılıklı olması. Bu durum karşısında neye ağlasam diye düşünüp durduğum o buhranlı dönemlerde beni neredeyse kapının dışında yatıracaklar diye ağladığımı hatırlıyorum. Biraz çocukluk, biraz yeni hayatın bilinmezliğinin verdiği depresyon ve en çok kendi başına buyruk yaşadığın hayattan sonra ev hayatının disiplinine alışma çabaları neticesinde doğan normal tepkilerdir bunlar.

Sonra odam da oldu, dolabım değil dolaplarım oldu. Evde kilo olarak en az yeri kaplasam da eşya olarak en fazla yeri ben kaplıyorum. Ama işte eve döndüğün o ilk zamanlar insanın hissettiği o fazlalık ve aidiyetsizlik duygusu neden oluşur, taaccübe şayan bir durumdur.

Bu dönemde en zorlu süreç anne ile olandır. Öncelikle mutfakta girilen –ofis savaşları gibi düşünün çünkü orası annenizin ofisidir- çekişmeler sonunda annenizin galibiyeti ile sonuçlanır.
O tuzluk sizin değil, annenizin istediği yerde duracaktır. O mutfak annenizindir ve annenizin kalacaktır. Tavsiyem böyle konularda idealist düşünceler içine girmeyin. Bırakın eksiği ile fazlası ile anneniz kendi düzenine devam etsin, gitsin.
Sizin yaptığınızı da beğenmiyorsa bırakın kendisi yapsın, sizde keyifle yiyin aman boş verin, böyle şeylere kafanızı takmayın. Bu süreç bittikten bir müddet sonra anneniz kankanız olacaktır zaten. Sabredin, zamanla birbirinize alışacaksınız.

Babadan babaya değişmekle beraber dominant babalar da bu süreçte size hiç yardımcı olmayacaktır. Yıllarca uzakta yaşadıktan, kendi kişiliğinizi oluşturduktan sonra sizi kendi istediği gibi eğip bükmeye çalışan babalarınızın elinde kalabilmeniz muhtemel. Çünkü çoktan kurumuşsunuzdur, eğilmeye uygun şartlar içinde değilsinizdir. Kırılıp babanızın elinde kaldığınızda önce üzülecek sonra ve zamanla aslında ne kadar haklı olduğunu anlayacaksınız. 

Bir zaman sonra- bu süre kişiden kişiye farklılık gösterebilir- bazılarınız iş bulup hayatın koşturmasına dalacak, bazılarınız bulamayacak o gün senin, bu parti benim, o avm bizim dolaşacak ev kızlığının keyfini çıkaracak ve bu ilk zamanlarda yaşadığı buhranlara gülüp geçecek…

Yazının birinci kısmı için şuraya bakabilirsiniz. 


Bana ulaşabileceğiniz diğer sosyal medya hesaplarım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder