Google

19 Ekim 2015 Pazartesi

Son Aylarda Neler Yaptım?

Son iki ayda neler yaptım kısa bir özet geçeceğim.

Kitap (lar) okudum.


Ankara'ya gittim. 
Artık Ankara'da kendimi ciddi ciddi misafir gibi hissediyorum. İnsanoğlu ne ilginç!


Minyonlara gittim. 
Büyüyünce Bob ile evlenmeyi planlıyorum. ^.^


Sephora'dan Biotherm'in bu setini aldım. Biotherm aquasource mükemmel bir krem. Yağlı krem sevmeyenler, hemen emilsin isteyenler için üretilmiş. 
Mavi tüpteki nemlendirici maskenin kokusunu ve yarattığı etkiyi sevmedim. Nemlendirici maske sonrası daha canlı ve yumuşak bir cilt beklentisi içine giriyorum. Ama bu beklentimi karşılamıyor.
Makyaj temizleme suyu ise ağır kokusu ve gözlerimi yakması hasebiyle memnun kalmadığım bir ürün oldu. Makyaj temizleme suyunda Bioderma'yı çok beğeniyorum, severek kullanıyorum.


Ankara'ya her geldiğimde Ulus'ta Vakıflar Dairesi'nde tezimle alakalı işlerim oluyor. Bu sebeple her eseferinde Ulus'a uğruyor ve uğradığımda da Ruşen Pastanesi'nde Ankara Sarması yemeden dönmüyorum. Ankara'nın çok eski pastanelerinden olan bu mekanda yediğim pasta, mekanın ambiyansı derken kendimi 80'ler setinde gibi hissediyorum.


Uzun süredir -bulamadığım için- Toybox almıyorum. 
Ortaokuldan beri müptelasıyım. İçinden çıkan çok orijinal, şahane oyuncaklarım var. Mesela bir tanesini şurada paylaşmıştım ki, minyatür bir ses kayıt cihazı, -gerçekten çalışıyor-, hesap makineları, müzik kutuları içinden çıkan şu an aklıma gelen en ilginç şeyler. Artık böyle orijinal şeyler çıkmıyor, dediler. Bu konuda bir fikrim yok. En kısa zamanda şirkete mail atıp aslını öğreneceğim.


Tabii bunların hepsi Ankara'da oldu. Sonra döndük. 


Dönünce ben eski rutinime döndüm. 
Ders çalışma savaşıma mühimmat topladım.


Ders çalışmaya çalıştım.


Yeni doğum yapan arkadaşımı ziyarete gittim. Mersin'li olan arkadaşım bana ismi kaynar olan bir lahusa çayı içirdi. Oralarda meşhur olan bir çaymış. İçinde 7 tür bitki varmış ve sütü çoğaltırmış. İçine ceviz atıp içiliyor. Ama o kadar lezzetli ki tarif edemem. 


Bir yandan mandalinalar oldu buralardan oralara ithal bile edildi. 


Sonra pikniğe çıktık, çok sevdiğim keçi boynuzlarından topladık, taze taze yedik;


ve Doğan görünümlü Şahinler'den bolca Ankara havasına maruz kalarak piknik sezonunu kapattık.


Son aylar böyleydi. Son günler derseniz;
Perşembe günü geleneksel acil ziyaretimi düzenledim. İki şişe serum bol miktarda hap ile gecenin bir yarısı evime döndüm. Doktorlar beni çok sevdi, yine gel demiyoruz ama sen yine de geliyorsun diye sitem ettiler. 
Bu aralar biraz doktor işlerim, bolca halsizliğim, midem bulantım ve 8/5 tansiyonum var. Hani belki buraları da biraz ihmal ederim.
Belki dua edenlerim olur diye yazmadan edemedim.

Not: Tüm bunları Instagram adresimde paylaştım.

Bana ulaşabileceğiniz diğer sosyal medya hesaplarım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder