Kendisi sayesinde tanıdığım onlarca sanal ama şahane insan,
Bir gün bir gazete ya da dergiden teklif alırım belki hayali.
Nasıl yaşlandığımın yazılı kanıtı.
2. Kişisel bloglar mı yoksa gezi, güzellik, moda bloglarını mı tercih ediyorsunuz?
Vaktim olsa hepsini okumayı seviyorum.
3. Blogger olmanızda etkili 3 şey nedir?
Ah 6 yıl önce ne düşünüyordum da blog açtım artık unuttum bile.
4. Örnek aldığınız bloggerlar var mı?
Yok.
5. Şu anki mesleğiniz ne ya da ne seçeceksiniz?
İşsizlik meslekten sayılıyor mu?
Bu mimi yollayan LuNa & Yepp 'e teşekkür ediyorum.
Filmlerin klişe sahnelerinden birindeyiz;
Kapıyı yarılıyorsunuz, yoğun bir ışık huzmesi gözlerinizi kamaştırıyor ve başka bir dünyaya geçiş yapıyorsunuz.
Kapı ateşin bulunduğu çağa doğru açılıyor. Ben kapıdan geçmek için tereddüt ediyorum ve beraberime, yanında kendimi rahat hissedeceğimi düşündüğüm Narsist Prensesi alıyorum.
Ateşle oynayan birini görüyoruz, kendisi ateşi bulan kişiymiş. Beraberce ona ateşle oynamaması gerektiğini anlatıyoruz. Ama aynı dili konuşmadığımız için anlaşamıyoruz. Biz de Narsist Prenses ile koyu bir sohbete dalıyoruz, biz konuşurken kapı ortadan kayboluyor, dönüş yolunu bulamıyoruz. Yontma Taş Devrinde sıkışıp kalıyoruz ama yanımda Narsist Prenses olduğu için bunu dert etmiyorum. Çünkü konuşacak çok şeyimiz var..
Yoon Eun Hye’yi (Profil Resmim) gerçek hayatta görsen ne yapardın?
Kalbim gümbürderdi. Sonra yanına giderdim. Kendisine cildi için ne kullandığını, estetiği olup olmadığını sorardım. Sonra cildine yaklaşıp acaba kendimi görebiliyor muyum diye bir deneme yapardım. Ona, bana bir eşyasını hatıra olarak verip veremeyeceğini sorar, bu yaşta içimden fangirl çıkmasını sağladığı için kendisini tebrik ederdim. Din değiştirmeyi düşünüp düşünmediğini, eğer isterse ona İslam dinini anlatabileceğimi söylerdim. Bir selfie çekinirdik sonra. Ve muhtemelen aslında o kadar da harika bir kadın olmadığını anlar yoluma devam ederdim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder