Google

28 Ekim 2015 Çarşamba

Bir Modifiye Öyküsü

Modifiye Şahinlerin sadece Ankara’ya özgü olduğunu, başka şehirlerde bu arabaları kullananların ise aslen Angaralı olduklarını düşünürdüm. O kadar Ankara ile özdeşti benim için. 
Açıkçası daha fazla üzerine düşünmedim. Belki gerçekten böyleydi. 

Ama sonra Kıbrıs’a geldim. Ve modifiyeli Şahinleri yani başka bir deyişle Doğan görünümlü Şahinleri gördüğümde aynen şöyle dedim;
-Anaaa buraya da gelmişler ya la!
(bu arabaları görünce içimdeki Angaralı çıkıyor haliyle)


Belli ki kaçış yoktu, her ülke ve şehirde karşıma çıkacaktı, alnımın yazısıydı, belki de lanetlenmiştim. Yollarda, içinden Angara havaları yükselen bu arabalar bana korna çalacak, pikniklerde beni yüksek dozda Angara havasına maruz bırakacaklardı. Yapacak bir şeyi yoktu, kaderime razı olmuştum. Kıbrıs’a bile konuşlanan bu familyaya karşı elimden ne gelebilirdi ki? Zaten pembesini bile görmüştüm burada, korkular içindeydim. Sahibinin bir kadın olması için dua etsem mi, etmesem mi düşünceler içindeydim. Belki bir tane de ben almalı, onların arasına katılmalıydım. Ah ben neler diyordum böyle!


Bu arabaların sahipleri üzerine sosyolojik bir çıkarım yapıldı mı, yapıldıysa araştırmanın sonucu nedir, çok merak ediyorum. Çünkü hiç modifiyeli arabası olan bir arkadaşım olmadı, bu yüzden de kendim bir gözlem sonucuna sahip değilim.

Ama yine de o egzozlarına taktıkları bir şey var ya, hani böyle acayip gürültülü ses çıkmasına sebep olan o her ne şeyse, bunu yapanları küçükken tencere kapağını direksiyon yapıp ını nığnn diye ses çıkartan çocuklara benzetiyorum. 

Bana ulaşabileceğiniz diğer sosyal medya hesaplarım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder